Herkes zeki olmak ister ama gercekte zeka huzursuz eder. Isverenler yetenekli eleman ister ama yetenegin sergilenmesine hazirlikli midir Herkes yeteneklidir esitlikci söyleminin altinda, parlak zekaya sirtini dönen bir politika vardir. Basarinin fazlasinin ayiplandigi bir dünyada potansiyelli personel isyerinin sevilmeyen elemanidir. Kurumunuzda calisan potansiyelli personel muhtemelen kötü muamele görür ve büyük olasilikla özgüveni de düsüktür. Hangi isi yapiyor olursa olsun iki-üc kisilik görev üstlenenlerin, hizli calisan ama hizinin farkinda olmayanlarin, kimsenin görmedigini gösteren ama herkesin ayni seyi gördügünü zannedenlerin, yerini bir baskasina birakmasi halinde verimin düsmesine neden olacak o kilit kisilerin kendilerini görmelerini ve özgüven kazanmalarini saglarsaniz, kurumunuzu yukari firlatacak fitili ateslemis olursunuz. Aksi takdirde o kisiler bir burn-out ya da bir bore-out sonucu etkisini yitirip, maden kanaryasi sendromu yasayarak isyerini terk ederler. ABD, Israil ve Japonya üstün zeka icin adil bir yönetim stratejisi belirleyen ilk ülkelerdir. Neden sizin kurumunuz da bunu yapmasin Bu kitap, gercek zekanin ne oldugunu ögrenmek, isyerindeki yetenekli personeli fark edip ona yol acmak isteyenler icin yazildi.