Dr. Senai Demirci, essiz bir esma-i hüsna acilimi yapiyor.
Güzel isimlerin anlaminin insan ruhuna dokundugu yerleri buluyor.
Insan gizemdir kendisine. Kördügümdür kendi kendine. Acilmak ister ama dinleyen bulamaz. Icinde sakli gizli sesler duyulsun diye bekler ama herkes telaslidir. Icinin kuyularina cesaretle ve sefkatle egilen birini bekler ama sagirdir alem.
Esma-i Hüsna, insani insana anlatan bir aynadir; icinin seslerini duyuran bir dag yankisidir. Insanin icinde bulutlanan sancilari saganak saganak indirdigi bir topraktir. Darliklarini göge savurur insan esma ile tanistikca. Kalbinin kirik kanatlarini acar kendisini göreni, dinleyeni, bagislayani tanidikca. Kendi yaralariyla tanistikca, esmanin anlamini bir merhamet gögü olarak bulur, bir sefkat dokunusu olarak yasar.
Dr. Senai Demirci, yazar, hekim ve terapist kimligini yanina alarak, essiz bir esma-i hüsna acilimi yapiyor. Güzel isimlerin anlaminin insan ruhuna dokundugu yerleri buluyor. Insanin yeryüzü yalnizligina egiliyor, susturdugu sesleri, avuttugu hasretleri anlamin avuclarina koyuyor. Hasretli fisiltilari isiten, sessiz ahlari ciddiye alan, utanc verici itiraflari anlayisla kucaklayan Birinin yakinligini kesfediyor. Siirlerin kalbine dokunarak, kalbin siirini duyarak yaziyor. Sasiracaksiniz. Sevineceksiniz. Teselli bulacaksiniz.