Günler, haftalar, aylar, yillar icinde yasamiimiz cogu zaman bilincsizce akip gidiyor... Dünyaya geliyor ve gidiyoruz ancak arada yasanilanlari daha farkli bir düzeyden algilayip yasayarak kazanacaklarimiz düsünüldügünde, hem kendimize hem de potansiyelimize nasil da yazik ediyoruz...
Yasami anlamanin yolu, önce kendimizi anlamaktan geciyor. Bunun icin ise öncelikle kisinin kendisini tanimasi gerekir. Gercekten kendimizi taniyor muyuz Kendimizi anliyor muyuz Ve daha da önemlisi kendimizi seviyor muyuz
Baskalarina verdigimiz enerjiyi kendimize verdigimizde ortaya cikacak olan sonuclarin ne olabilecegi hakkinda en ufak bir fikrimiz var mi Aslinda kendimizi anlamak icin yöntem cok basit. Kendi ic dünyamizin yansimasini, disarida bizi cevreleyen dünyada, olaylarda, durumlarda, baskalarinin yüzlerinde, konusma ve davranislarinda yakalamak mümkün.
Hayat cok basit ve ayni zamanda cok karmasik. Anlamasi hem zor hem kolay. Zor, cünkü her seyin bu kadar bize bagli oldugunu kabul etmek, bizler gibi sürekli disaridaki olay, kosul ve durumlari suclamaya ve yasamlarinin sorumlulugunu baskalarina yikmaya alismislar icin kolay olmuyor.
Kolay, cünkü eger düsüncelerimizi, inanclarinizi degistirebilirseniz, yasaminiz da kolaylikla degisip, dönüsebilir. Hatta daha da kolay olani söyleyeyim... Sadece nefesinizi degistirerek hayatinizi degistirmek mümkün
Hepinizi bu degisime cagiriyorum.