Günümüzün ilginc kalemlerinden Hikmet Hükümenoglu yeni kitabi ile okurlarini sasirtmaya devam ediyor. Her zaman güclü kurgusu, etkileyici atmosferi ve beklenmedik sonlariyla okuru farkli bir okuma serüvenine cagiran Hükümenoglu, 0400 adini tasiyan bu romaniyla da yabancisi oldugumuzu sandigimiz ama icinde yasadigimizi hatirlayacagimiz, sonunu merak edip aslinda bildigimizi fark edecegimiz bir dizi olayin icine cekiyor bizi.
Bazen kafami kaldirip etrafa bakindigimda cok tuhaf bir hisse kapiliyordum. Seyretmek istemedigim bir filme ait dekorlarin icine hapsolduguma dair bogucu bir his. Dogdugum sehir nasil bu hale gelmisti, anlayamiyordum. Gökyüzünde hangi yildiz yerinden bir milim oynamis, hangi kara delik yönünü sasirmisti da, Istanbul bir türlü son nefesini veremeyen bu canli cesede dönüsmüstü
Ve o zaman söyle avutuyordum kendimi Paralel evrenlerden birinde baska bir sehir vardi... Bize neredeyse tipatip benzeyen, ama belki de bu kadar mutsuz olmayan insanlarin yasadigi baska bir Istanbul.